İletişim bilimciler ve antropologların çoğuna göre düşünme biçimini belirleyen şey bilginin nasıl aktarıldığıdır. Yazılı metinler ve özellikle kitaplar binlerce yıl boyunca bilgiyi aktarmanın ana aracı olarak işlev görmüştür. Bu durum insanların düşünüş şekillerine de etki etmiş ve büyük ölçüde sistematik bir düşünce biçimi oluşmuştur. Kendi içlerinde bir düzene sahip olan kitaplar geleneksel olarak metnin ana fikrine bağlı birbiri ardına bölümlerden oluşur. Bir bölüm bir öncekinin devamı ve bir sonrakinin başlangıcı niteliği de taşır. Okuma sürecinde belirli bir sabit anlamı okuyucuya aktarır. Bu durum insanların anlamlı ve düzenli bir dünya algısı yaratmalarına katkıda bulunmuştur. Görsel-işitsel medyanın ortaya çıkışı ve yaygınlaşması insanların büyük bir bölümü için bilgi aktarımının artık metinler üzerinden değil medya içeriği üzerinden gerçekleştiği bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu değişim sistematik düşünüş biçimini de etkilemiş ve modern insanın bilincinin giderek parçalanmasına yol açmıştır. Bu parçalı bilinç nedeniyle kendini çevreleyen gerçekliği bütünsel olarak algılama yetisini kaybeden insan adeta “modern çağın dijital vahşisi” hâline gelmiştir.
Yayın tarihi: 2021
Kitap: MEDYA ÇALIŞMALARI Tarih, Dijitalleşme ve Dönüşüm
Yayıncı: NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK
Sayfalar: 85-105
Atıf için: Temir, E. (2021). Medyanın Düşünme Biçimine Etkisi: Klip Düşünme, MEDYA ÇALIŞMALARI Tarih, Dijitalleşme ve Dönüşüm içinde (85-105). Temir, E., Ankara: NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK.
BÖLÜMÜN YER ALDIĞI KİTABI SATIN ALMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ BAĞLANTILARI ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ (Reklam değildir. Editör ve yazarlar kitap satışından gelir elde etmemektedir):
Diğer bağlantılar: